Uzay Teknolojisi ve AR-GE

Bugün, uzay bilim ve teknolojileri ile ilgili AR-GE faaliyetlerinin konusunu oluşturan öyle alanlar vardır ki, bu alanlara egemen olmadan, pek çok ekonomik faaliyetin getirisini maksimize etmek ya da pek çok toplumsal hizmeti çağın normlarına uygun bir şekilde sürdürebilmek mümkün değildir.
Uzay bilimleri eskiden sadece dünyadaki inceleme ve analizlerle yapılırken artık uzaya yani dünya atmosferinin dışına çıkabilmemizle beraber çağ atladı. Özellikle Uzay Yarışı olarak adlandırdığımız dönemde iki büyük devlet olan Rusya ve Amerika’nın büyük yatırımlarıyla günümüzde ki halini aldı. Uzay bilim ve teknolojileri konusunda geleceği görebilen birçok büyük devlet ise bu konuda ki araştırmalara bütçe ayırmakta ve birçok alanda da teşvik etmektedir.  Ancak bu önemli bilim alanında sürdürülebilir ve verimli bir araştırma yapmak içinse önemli bir altyapının olması gerekiyor. Bu altyapıyı kurmak ise büyük paralar ve uzun zamanlara ihtiyaç duyuyor. Bu yüzden de uzay teknolojileri konusunda önde bulan sayılı devletlerin diğer birçok devletin araştırma projeleriyle bağlantısı bulunuyor. Uzay teknolojilerinin geliştirilmesiyle beraber hayatlarımıza birçok yenilik gelirken birçoğunun da yolda olduğunu öngörebiliriz.
Öyle ki, uzay teknolojisi hakkında aynı zamanda evrenimizle ilgili ufak bir örnek vermek gerekirse, yapılan uzay araştırmaları sonucunda sadece Samanyolu Galaksisi’nde (Dünyamızın bulunduğu galaksi) Dünya’ya benzer yaklaşık 600.000.000 gezegen var. Daha uzay teknolojisi emekleme aşamasındayken böyle bilgilere ulaşılabiliyorsa koşmaya başladığı zaman bizi çok büyük yenilikler bekliyor olacak.